18 Eylül 2013 Çarşamba

50 !

 50 koca gün geçirdik seninle minik kelebeğim !
Acıktın,sıkıldın,bezini kirlettin , gaz sancıların oldu, benim kokumu duymak istedin, etrafı görmek tanımak istedin, uyumak istedin.. Ve bunların hepsini bana ağlayarak anlattın. İlk günler iletişim sorunu yaşasak da artık her ağlamanın, her tonlamanın bir anlamı var...

50 gün boyunca bir çok ilklerin oldu..
Sen 4 günlükken ilk kez altını değiştirdim kıpır kıpır incecik bileklerini tutarak
9. gün göbeğin düştü , ilk banyonu yaptın hiç ağlamadan
İlk bayram harçlığını aldın baban, amcan , deden, ananen ve büyükananenden henüz 10 günlükken
İlk kez dışarı çıktın 18 günlükken annenin doktor kontolü için, seni aylarca takip eden doktorumuzla tanıştın
30.gün ilk aşını oldun , ilk kez bu kadar canın yandı
39.gün ilk yolculuğunu yaptın. Malatya'dan Kırıkkaleye
Ve meşhur 40.gün... 40 tas su ile 40landık ikimiz de...
Sen ilk kez o gün tepki verdin bana o minnacık rujlu dudaklarınla yarım bir gülümsemeyle...







Heyecanla izliyorum büyümeni. Hem çok zor hem çok keyifli minik bir bedenle yaşamak. 

Seninle yaşadığımız her an çok güzel ve özel ama hiç unutmak istemediğim anlar var. Göğsüme yatar yatmaz kesilen sesin, omzumda bir yaka süsü misali huzurla uyuyuşun, acıktığında yanağıma dokunuşun, banyo yaparken şezlongunda sessizce uzanışın , her su damlasına gözlerini açışın .... Ve daha şimdi sana sıralayamacağım kadar çok şey...
Yüreğimi sana açtım , ruhum aşkla dolu
Sevincim, mutluluğum,yorgunluğum,uykusuzluğum,üzüntüm hayattaki her şeyim sensin